hürriyet
bir grup insan toplaşmışlar. “hak, hukuk, ne olacak bu memleketin hali? incir ne kadar şimdi, kiraz yiyebiliyor mu çocuklar?” çığlık atmak istiyorum. varsın deli sansınlar, vah vah desinler: “daha ne kadar genç!” beni bu hale ne getirmiş? zamanında çok sevmişim birini de kavuşamamışım. belki annemi öldürmüş babam, belki yalnız kendiliğinden zuhur etmiş bu delilik bana. hangi safsata kimin şükür sebebiyse, ona inansınlar. irade benim: istersem birden kahkaha da atamaz mıyım? kendime çelme takıp yerde ağlayamaz mıyım? bir dükkânın camına taş atıp, suçu aklıma atamaz mıyım? kimliğimin de, aslında deli olmayışımın da; birini sevip kavuşmuş olmamın da, babamın pamuk gibi bir adam olmasının da ne önemi var? yaşam ikbali içinde öyle sürüklenip gidemez miyim? işimi soranın, eşimi soranın; halimi sormadan cüzdanıma bakanın yüzüne bakıp usulca önce bir adım yaklaşıp, sonra beş adım uzaklaşamaz mıyım? beni ben yapmayan her şeyi… işte şu köyün, şu mahallesinde doğmuş babam: on yaşında yetim,...