yeni bir lisan

 

seni bir akşam güneşine 

kirli raflara, tozlu perdelere 

seni uzun ama kavgalı yemek masalarına

desensiz halılara, paslı aynalara

sığdırmaya çalıştım

gezdim, dolaştım

içimden nice dualar ettim

bir duvarın önünde saatlerce bekledim

devrilen bir kitaplığın karşısında içli içli ağladım

güzel çıktığın her fotoğraf ve niceleri

sana benzeyenler 

seni andıranlar

senin yanına hiç yaklaşamayanlar

hepsiyle bir bir hasbihal ettim

yeşil bir ovada, 

varlığınla ilgili bir sarahat aradım

dağ, tepe ve sonunda mutlaka varılan düzlükler 

kayan yıldızlar ve her gece aynı noktada parlayanlar 

uzayda yaşam var mı ve sen allaha inanır mısın

en sevdiğin yemek nedir ve babana niye bu kadar kızgınsın

pencereden baksan beni görürsün ve pencerelere hep niye böyle uzaksın

senin varoluşun ve diğer her şey hakkında

boş bir masadayım

yaldızlı bir örtünün üzerinde duran zarif bir küllük

tezgahta bir çay bardağı

kahve içilmiş bir çay bardağı 

yani süvari 

yani senden bir parça

ne ara çıkıp gittin ve ne zaman dönersin 

döner misin 

hayatta adımdan bile emin değilim artık

varlığınla birlikte nice eşya anlamını yitirdi

bir ses içimden seslendi

zamanı değil belki ama

ya da hep zamanı işte dinmeyen özlemlerin

şimdi gün doğmasına tam beş saat

sana tanık olmaya adanmış bir yol

ve senin için yaratılmış bir lisan

her şey sensin ve sen her şeysin 

içinde bir dünya gizli

döner misin?

Yorumlar

Popüler Yayınlar