biten kavga
öyle derin bir çıkmazda da değilim
bana verilen gücü tümüyle
bazen fazlasını dileyerek
kendi kazdığım kuyudan
mutlaka çıkacağımı bilerek
kullanıyorum.
yağmurlu bir nisan sabahı
ve soğuk bir ocak akşamı
aynı parkta, aynı bankta, aynı yöne dönük
oturuyorum.
bir şarkı tutturmuşum
ağlamaya meylim var
sana acıyorum, dağınık bir koltukta oturmuşsun
sana acıyorum, şimdi burada olabilirdin
sana acıyorum, mutlu günlerin uzaktan bakanısın
sana acıyorum, bende hala var oluyorsun
kendi açtığın delikte,
ancak kendi cüssenle
hiç büyümeden ve hiç de eksilmeden
biliyorum.
aşk şimdi uzaklara daldığım bir pencere
ki öyle yarın yokmuş gibi
yani kayıtsız da bakamadım hiçbir manzaraya.
aynı hayata doğuşumuza,
kimi zaman aynı acıyla sınanışımıza
ancak birbirimizin omzuna hiç sığamayışımıza
üzülüyorum.
her yokuşun bir inişi
ve evet gayet görülebilir
her inişin bir yokuşu var
bana düşen bir çıkmaz sokakta aksimi görmek
isyan etmiyorum.
sızının büyüğü ve küçüğü
acının tahmin edilebileni olmaz
bana düşeni göğsümde taşımaya
ve gerekirse yekpare bununla var olmaya
hazırım.
ölüme denk düşen adın,
dudaklarıma değmeyecek bir daha.
sen kendi evreninde,
yalnız nefes alan bir zeytin ağacı olarak
bende ve diğer her şeyde
başka hiçbir anlam ifade etmeden
yaşayacaksın.
uzun ve dingin bir yaşam sürecek olman,
bana yetecek
hissediyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder