kader
senin bana kimi zaman bir çocuğa bakar gibi bakmışlığın da vardır
yani azımsanmayacak bir aşktan çıkmış
biraz yaralı ve biraz alıngan yanınla
bir gece tüm gerçekliğimi saydamlaştırmaların da vardır
alınmıyorum, kırılmıyorum sana
sen sebebsiz sevilmelerin ve gün sonunda hep övülmelerin insanısın
seni olduğun gibi
arkanda duran uzun kavak ağaçlarının
yanında duran sade bir kahvenin
seni tenine vuran güneşin ve
sırf sen oradasın diye açan bir çiçeğin hatırına
seviyorum
ağzından çıkan tek laf beni öldürmeye
ağzından çıkan tek laf beni kristalleştirmeye
ağzından çıkan tek laf beni ağlatmaya
sevgilim ağzından çıkan tek laf
beni bir yaşıma daha erdirmeye yeter
bir zambağın bükümlerinin içinde ve dışında,
aşka dair bir anı duyuyorum
başkalarının, hep başkalarından bahsettiği bir anı
burada kimse aşkı bizati yaşamamış
şimdi ben ve diğerleri diye ayrılıyor meydanlar
boş bir telaşa,
bin hezimetle karşılık veriyorum
bana senin adın
aşkın ve hasretin
kalubeladan beridir haram
onlar bilmiyorlar, bilmesinler
sen benim basit dinimsin
tapınaklara ve keşişlere
peygamberlere ve kitaplara
ihtiyacım yok.
bir ayrılık düşüne dalıyorum,
bana ait olanın ne kadar uzakta olduğunu bilerek.
kendimi seni tanıdığım günlerin tahakkümünde
ve seni sevdiğim zamanların güzelliğinde
uzun bir yolun sonundaki yamaçtan
aşağı bırakıyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder